12 Eylül 2010 Pazar

Değer çatışması

Kafamızda pahalı ile değerli arasında net bir ayrım var mı? Değerli bir şey almak istediğimizde, karşımızdakine verdiğimiz değeri hissettirmek istediğimizde, gidip olabildiğince pahalı bir hediye seçmemizin nedeni bu ayrımı yapmakta zorlanmamız olabilir mi? En pahalı ile en değerli arasındaki yakınlık markacılığın temellerini oluşturur.
Güzel bir gelinliğe harcamaya hazır olduğumuz para pahalı kavramını kurcalatır. Gelinliğe “döktüğümüz” (bu bir erkek terimi, farkındayım) paranın miktarı, evliliğe, müstakbel eşimize, ilişkimize verdiğimiz önem ve değeri yansıtıyor olabilir.
“Değer” kavramını düz bir maliyet hesabına sığdıramadığınız bu “gelinlik durumu”, “insan bir kere düğün yapar” sözü ile bir mantıklılık kazanır. Bir kerelik olan her şeyin değeri, ekonomideki nadirlik ilkesine göre, artar. Genç kızın düşünüşü, bu biricikliği paha biçilmez kılar. Genç (ve yaşlı) erkeğin bakış açısına göre ise, bir kerelik ve bir kerecik giyilsin diye alınmış olan gelinliğin bir kereliği (bir başka deyişle, paralanana kadar yıllarca eskit eskit kullanılamayacak olması) değerini düşürür. Değer çatışması böyle başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder